Psikiyatri ve Psikoterapi

Psikiyatri ve psikoterapi hakkında her şey...

Obesitenin Psikolojik Nedenleri

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Neden Çok Yiyoruz?

ObeziteDünyada giderek yaygınlaşan ve dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen obesite (aşırı şişmanlık) yağ birikimi ile oluşan bir durumdur. Obesite ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Yaşam kalitesini ve süresini anlamlı derecede etkiler. Obesitenin gelişmesinde ailesel, çevresel ve psikolojik nedenler önemlidir.

Obez kişilerde en sık görülen psikiyatrik hastalık depresyondur. İkinci görülen en sık hastalık ise kaygı bozukluklarıdır ( panik atak vs.) Obez kişilerin normal vücut ağırlığına sahip kişilere göre özgüven azlığı, kendilerini ifade etmekte zorlanan,  değersizlik ve yetersizlik duygularının daha fazla olduğu bilinmektedir. Toplumda gençlik, güzellik, incelik gibi değerlere verilen önem, bireylerde çekici olmadıkları duygusunu uyandırmaktadır. Böylece toplumdan soyutlanma, kaybedeceğini ve sevilmeyeceğini düşünme, kendini yeteri kadar sevememeye neden olur.

ObezitePeki bu kadar ruhsal bozukluğa yol açtığını bildiğimiz halde; neden aşırı yemeye engel olamıyoruz? Aşırı yemenin altında yatan; psikolojik nedenlere baktığımız zaman, yemek seçiminin, miktarının ve süresinin bile önemli olduğunu görürüz. İnsanda yeme davranışının; neşe, üzüntü, öfke, mutluluk gibi ruhsal öğelerden etkilendiği yaygın olarak kabul edilmektedir. Tıpkı uyku gibi yemek yemek ( özellikle iştah) de direk olarak insan psikolojisiyle ilgilidir. İnsanda özellikle sıkıntı, depresyon, mutsuzluk, kronik yorgunluk durumlarında yemek yemede artış gözlenmektedir. Mutsuzluk yemek yeme davranışını tetikler, yemek yedikçe ve kilo aldıkça kişi daha mutsuz olur. Bu durum bazen bir kısır döngüye girebilir. Bunun tam tersi olarak; korku, gerilim, ağrı durumlarında yeme miktarında bir azalma olduğu gözlenmektedir. Yani insanın iştahı direk olarak; duyguları ile ortak çalışır.

Diğer bir açıdan baktığımızda, obez kişilerin ailelerinde de psikiyatrik hastalıkların fazla olduğunu görmekteyiz. Parçalanmış aile ortamında büyümüş ya da ihmale maruz kalmış çocukların obesite riski daha fazladır. Aynı şekilde çocukken obez olan kişiler, büyüdükleri zaman da yüzde 70 oranında obesiteyi devam ettirirler. Çünkü öğrenilmiş bir yeme davranışı vardır. Anneleri tarafından hızlı, fazla, tıkınırcasına beslenmiş bir çocuk, yemek yeme davranışını bu şekilde öğrenir. Kişi bir süre kilo verse bile, en ufak bir stres altında kaldığı zaman yeniden yemek yemeye koyulur. Çünkü ilk öğrenilmiş alışkanlıkları değiştirmek çok zordur.

Bilinçli ya da bilinçsiz olarak kilo verememek,  tıkınırcasına yemek, kendisini kusturmak, gece yeme sendromları psikiyatrik rahatsızlıklar olup, tedavileri mümkündür. Dışarıdan kendisiyle barışık görünen obez kişilerde bile, altta depresyon ve kendisini yeteri kadar beğenmeme mevcuttur. Bazen bu durumlar eşler arasında problemlere, kişinin sosyal ve ailesel ortamının bozulmasına yol açabilir.

Bütün olarak değerlendirdiğimizde, obesite tanınması en kolay ancak tedavisi zor hastalıklardan bir tanesidir. Bir dahiliye hekimi, bir diyetisyen ve bir psikiyatrist olarak üç ayaklı tedavi edilmeli, -neden aşırı yiyorum- sorusunun cevabı bulunmalıdır. Kişinin kendisi tanınmalı ve ona özel bir terapi yapılmalıdır. Çünkü bazen sadece içimizdeki duygusal boşluğu doldurmak için bile aşırı yiyebiliriz…

BİLGİLENDİRME

Bu site ruh sağlığı alanında insanlarımızı bilgilendirmek, eğitmek ve yardımcı olmak amacı ile hazırlanmıştır. Bu sitede size verilen bilgiler sizi tedavi amacına yönelik değildir. Bir sorununuz varsa öncelikle ruh sağlığı alanında çalışan uzman bir kişiye başvurmanızı öneririz.

Ziyaretçi Sayısı

01.11.2009 tarihinden itibaren gelen ziyaretçi sayısı
2008156
BugünBugün184
DünDün430
Bu HaftaBu Hafta1760
Bu AyBu Ay6329
ToplamToplam2008156
Çevrimiçi Ziyaretçi: 5